Bu Blogda Ara

15 Ekim 2010 Cuma


47.altın portakal ödülleri belli oldu.daü iletişim fakültesi öğrencilerininde görev aldığı Gölgeler ve Suretler;Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışmasında en iyi film ve en iyi kurgu ödüllerine layık görüldü

47.uluslararası altınportakal ödülleri belli oldu


daü iletişim öğrencilerininde oynadığı gölgeler ve suretler 47.altın portakal film festivalinde Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması En İyi Film ödülü Gölgeler ve Suretler'e, Uluslararası Uzun Metrajlı Film Yarışması En İyi Film ödülü de Sineklik'e verildi.

8 Ekim 2010 Cuma

gölgeler suretler ve daü öğrencileri


daü öğrencileri gölgeler ve suretler filmi çekimlerinde güzel vakit geçirdiler
film 47. altın portakal film festivalinde yer alıyor
antalya altın portakal film festivalinde derviş zaimin ödül kazanması dileyi ile başarılar

47.altın portakal gölgeler ve suretler


Derviş Zaim,gölgeler ve suretler filminde doğu akdeniz öğrencilerini yardımcı oyuncu olarak oynattı


Gölgeler ve Suretler'in çekimleri 5 hafta kadar sürdü ve KKTC'nin Karpaz ve Mağusa bölgesinde yapıldı. Film için bu bölgelerin seçilmesinde bakir doğa ve mimari özellikler etkili oldu. Derviş Zaim, Güney ve Kuzey'deki inşaat çılgınlığı sayesinde artık 50'li ve 60'lı yılları yansıtan yer bulmanın zor olduğunu belirtti.
Rum ve Türk oyuncuların yer aldığı Gölgeler ve Suretler'in yönetmeni, Kıbrıs'ta daha önceden film çekmek istediğini ama koşulların mümkün olmadığını ifade etti. Zaim, "Tabutta Rövaşata'dan sonra Kıbrıs'ta geçen bir film çekmek istedim. O projemin adı 'Via Beyrut'du. 2000 yılında projemi gerçekleştiremeyeceğimi anlayınca Filler ve Çimen'i yaptım. Çamur'un konusunda Kıbrıs'ı ele almış olmama rağmen o dönem Kıbrıs'ta yapmaya cesaret edemedim. 2003'den önce olduğu için o dönem riskliydi." dedi.
Filmin oyuncu seçimi hakkında da bilgi veren Zaim, oyuncu kadrosunun oldukça başarılı bir iş çıkardığını ve bunun filme yansıdığını kaydetti. "Gölgeler ve Suretler" Rum ve Türk oyuncuların KKTC'de yer aldıkları ilk film olma özelliği taşıyor.
Gölgeler ve Suretler'de 1963'de Kıbrıs'ta başlayan olaylar sırasında bir Karagöz oynatıcısı olan babasından ayrı düşen genç kızın geçirdiği dönüşüm ve olgunlaşma süreci anlatılıyor. Filmde, Osman Alkaş, Settar Tanrıöğen, Erol Refikoğlu, Buğra Gülsoy, Hazar Ergüçlü gibi Türk oyuncuların yanı sıra, Popi Avraam, Konstantinos Gavriel, Pantelis Antonas gibi Rum oyuncular da yer alıyor. "Gölgeler ve Suretler" Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde gösterime girdikten sonra, vizyona girecek.

47.Altın portakal film festivalinde hangi film favoriniz




Altın portakal gibi çok değerli bir festivalde yer almak yönetmenler açısından umuyorum ki çok önemli bir yer tutmaktadır,47. altın portakala 9 yeni adını duyurmuş yönetmenin dışında usta yönetmenlerde yer almaktadır,şüphesiz ki en iyi filmler ödüllere layık olacaktır,benim favorim çekimlerinde bulunduğum kıbrısta geçip 1963 kıbrıs olaylarını anlatan derviş zaimin yönetmenliğindeki gölgeler ve suretler filmi olmuştur.çekimlerinin çok eğlenceli olmasının yanında 1963 olaylarının konu olması ve bu dönemim hassasiyetinin anlatılması bakımından o günleri çekimler esnasında bi bakıma yaşamış olmak anlatması zor yaşanması yada izlenmesi gereken bir durumdu

Kıbrıs 1963 asla unutulmasın diyerek


Kıbrıslı yönetmen Derviş Zaim, -koşullar oluşmadığı için tam 14 yıldır ötelediği- memleketine dair, acı, buruk ve inadına gerçek bir yaşanmışlığı nihayet çekebildi. Adı; “Gölgeler ve Suretler”... Evet, Zaim, çatışmaların göbeğinde doğmuş, hatta sığınakta... Babası, olaylardan dolayı onu birkaç ay görememiş. Tarih 1963, ENOSIS, adanın Yunanistan’a ilhakı için EOKA’nın öncülüğünde Kıbrıslı Türklere saldırılar düzenledi. Birçok kişi yaşamını yitirdi, Binbaşı Nihat İlhan’ın eşi ve çocukları öldürüldü. 1974 harekâtına giden süreç, başlamıştı.



İşte Derviş Zaim, “ruh” ve “zihin” durumu olduğunu söylediği Kıbrıs’ın ve elbette doğduğu toplumun, artık acılarıyla yüzleşmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor; “İleriye bakmak için bazı şeyleri halının altına süpüremezsiniz. Eğer süpürürseniz onlar hep ortaya çıkar”. Çok düşük bütçeli Gölgeler ve Suretler, Zaim’in, Kıbrıs’ta çektiği ilk film. “Tabutta Röveşata”dan sonra Kıbrıs’ta “Via Beyrut” adlı projesini hayata geçirmek isteyen Zaim, 2003 öncesinde adada uygun bir zemin bulunmadığı için “Filler ve Çimen”e yönelmiş.



Gölgeler ve Suretler’in yetkili yapımcılığını Sadık Ekinci, uygulayıcı yapımcılığını Emre Oskay, sanat yönetmenliğini ise Elif Taşçıoğlu üstlendi. Filmin görüntü yönetmeni Emre Erkmen. Gölgeler ve Suretler’in oyuncu kadrosu Türk ve Rumlardan oluşuyor; Osman Alkaş, Settar Tanrıöğen, Erol Refikoğlu, Buğra Gülsoy, Hazar Ergüçlü, Popi Avraam, Ahmet Karabiber, Nadi Güler, Ekrem Yücelten, Cihan Tarıman, Cem Yardımcı, Konstantinos Gavriel ve Pantelis Antonas. Karpaz, Büyükkonuk, Gazimağusa halkı da çekimlerde yer aldı. Cenneti Beklerken’de minyatür, Nokta’da da hat sanatından yararlanan Zaim, Gölgeler ve Suretler’de Karagöz ve Hacivat’ı yani gölge oyununu kullanıyor. Yönetmenin gelecekteki projesi ise mimari olacak.



Gölgeler ve Suretler’in konusu kısaca şöyle; 1963’te Kıbrıs’ta başlayan olaylar sırasında bir genç kız (Ruhsar), Karagöz kuklacısı olan babasından ayrı düşüyor. Yıkılıp yakılan köylerden, daha güvenli olan kente kaçış macerası sırasında Ruhsar dönüşüyor, olgunlaşıyor. Yaşanan dostluklar ve savaş ortamı, Kıbrıs’ın hikâyesine ışık tutuyor. Film, Kıbrıs’ın Karpaz bölgesi ve Büyükkonuk Köyü’nde çekildi. 8 haftalık ön araştırma sürecinin ardından filmin çekimleri 5 haftada tamamlandı.



Filmde Hristo karakterine can veren Konstantinos Gavriel, Derviş Zaim ile çalışmaktan dolayı çok mutlu. O, Gölgeler ve Suretler’in hem Rum hem de Türk kesimi için önemli bir film olduğunu vurguluyor. Hristo, EOKA üyesi bir militan, aşırı milliyetçi ve Türkleri öldürüyor. Filmin başkarakteri Ahmet’in (Buğra Gülsoy) annesini vuran da o... Gavriel, “ Şunu itiraf etmem gerekiyor ki, genç bir aktörüm ve bu rolü oynamanın başta tehlikeli olduğunu düşündüm. Sonra bu tür önyargıları kırmak için cesur olmamız gerektiğine inandım. Film kötü bir şeyi değil, sadece gerçekleri anlatıyor. Her iki tarafın da yanlışları olduğundan bahsediyor” diyor.



Zaim, sezgileriyle hareket eden bir yönetmen ve Ruhsar’ı canlandıran 17 yaşındaki Hazar Ergüçlü’yü, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nda bulmuş. Üstelik bırakın film setini, tiyatronun kursiyeri olan Hazar’ın henüz sahne deneyimi bile yok. Ancak Zaim, çıkan sonuçtan, Hazar ise böyle bir projede yer almaktan dolayı çok memnun. Hazar, heyecandan tir tir titreyerek senaryodan çok etkilendiğini ve Ruhsar’la duygusal anlamda bütünleştiğini belirtiyor. O, ağlamaklı; “Hem ailemden hem de kitaplardan bu konuyu biliyordum. Sonuçta bu benim ülkemin tarihi…”



Cumhuriyet Gazetesi

Altın Portakal'da geri sayım başladı

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) tarafından düzenlenen 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali programının açıklandığı tanıtım resepsiyonu Ramada Otel’de yapıldı.



Antalya–Burdur-Isparta–Side–Manavgat il ve ilçe yöneticileri, il ve ilçelerin meclis üyeleri, ulusal sinema platformu temsilcileri, Festival Danışma Kurulu, sponsor temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları temsilcilerinin de yer aldığı festivalin tanıtım toplantısına, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve AKSAV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet R. Aktekin, AKSAV Yönetim Kurulu üyeleri, Festival Genel Koordinatörü Göksel Kumsal ve ANSET Ltd. Şti. Genel Müdürü Sancar Sayın katıldı.



Çok sayıda davetlinin izlediği ve basının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda konuşan Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Altın Portakal Film Festivali’ni her geçen yıl uluslararası platformda daha da ileri taşıdıklarını belirtti. Akaydın, festivali Antalya’nın yanı sıra Isparta-Burdur-Side-Manavgat bölgelerine de yayarak belirli bir kesimin değil, “halkın festivali” yapma konusunda önemli başarılar elde ettiklerini söyledi.



1200 konuk, 723 etkinlik



Başkan Mustafa Akaydın, 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali çerçevesinde bu yıl 649 film gösterimi, 25 film galası, 6 atölye çalışması, 12 sergi ve performans, 12 panel - imza günü - açık oturum - çalıştay - sempozyum - arama konferansı, 5 özel gece ve resepsiyon, 2 kortej, 4 sosyal sorumluluk projesi, Cezaevi projesi, Tomurcuk Perküsyon Projesi, Korsana Hayır Projesi ve Hayvan Hakları Projesi olmak üzere toplam 723 etkinliğe imza atacaklarını bildirdi. Başkan Mustafa Akaydın, 1200 yerli ve yabancı konuğun katılacağı festivalin tahmini bütçesinin 6.5 milyon TL civarında gerçekleşeceğini söyledi.



Festival çerçevesinde ulusal bölümde 130, uluslararası kategoride 61 film olmak üzere, 35 ayrı ülkeden toplam 191 filmin sinemaseverlerle buluşturulacağını kaydeden Mustafa Akaydın; ulusal bölümde 366, açık hava sinemalarında 100 film gösteriminin yapılacağını; geçen yıl 140 gösterimin yapıldığı uluslararası bölümde, sinemaseverlerden gelen yoğun istek dikkate alınarak 183 film gösterimi ile ciddi bir etkinlik artışının sağlandığını kaydetti.



Akaydın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Altın Portakal’da bu yıl ulusal bölümde gösterimi yapılacak 14 yarışma filmi; 8 yarışma dışı, 14 özel gösterim, 17 film açıkhava sinemaları filmi; 32 belgesel ve 46 kısa film olmak üzere 130 filmin gösterimi yapılacak. Uluslararası bölümde ise 11 yarışma filmi yanında 6 özel gösterim filmi, 4 belgesel film, 40 tematik gösterim filmi yer alıyor. Altın Portakal’da gösterimi yapılacak 191 filmin 175’i 12 ayrı salonda; açık hava sinemaları programı içinde gösterilecek 17 film ise 100 ayrı alanda gösterilecek.

Altın Portakal’da bu yıl ulusal yarışmada 520 bin, belgeselde 20 bin, kısa filmde 10 bin, Halkın Portakalı etkinliği için 60 bin, Antalya Teşvik Ödülü karşılığı 70 bin TL olmak üzere 680 bin TL tutarında ödül dağıtılacak. Dijital Film Akademisi tarafından Kısa Film kategorisinde verilecek 10 bin TL tutarındaki ödülle birlikte festival kapsamında dağıtılacak ödül tutarı 690 bin TL’ye ulaşıyor.

Festival organizasyonu için bu yıl Antalya-Isparta-Burdur olmak üzere üç il ve Akdeniz Üniversitesi-Süleyman Demirel Üniversitesi-Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi-İstanbul Aydın Üniversitesi olmak üzere dört üniversite arasında işbirliği sağlandı.”



Sinema ve Toplumsal Etkileşim



47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali bu yıl “Sinema ve Toplumsal Etkileşim” teması ile geliyor. “Sinema ve sosyo-politik etkileşim”, “sinema ve ülke imajı etkileşimi”, “sinema ve ekonomik etkileşim” başlıklarında yürütülecek festival kapsamında; tematik film gösterimleri, paneller, sergiler, söyleşiler ve atölye çalışmaları düzenlenecek.



Altın Portakal’da bu yıl Ulusal Uzun Metraj, Uluslararası Uzun Metraj, Ulusal Belgesel Film ve Ulusal Kısa Film Yarışmalarına seçilen filmler; ulusal ve uluslararası özel gösterim filmleri ve gala gösterimleri de açıklığa kavuştu.

.

Türk sinemasının gelişimine paralel olarak Altın Portakal’a yönelik ilginin arttığını da belirten Prof. Dr. Mustafa Akaydın, geçen yılki 43 filmlik rekor katılımın bu yıl 47 filmle, yeni bir rekor olarak gerçekleştiğini söyledi.



Ulusal Uzun Metraj Film Yarışmasına gösterilen ilginin, belgesel ve kısa film yarışmaları için de söz konusu olduğunu belirten Başkan Mustafa Akaydın, festivalde ön jüri değerlendirmesinden sonra 14’ü uzun metraj, 20 belgesel, 24 kısa filmin Altın Portakal ödülü için yarışacağını bildirdi.



Ulusal Uzun Metraj’da 14 film yarışacak



Tüm alanlarda yoğun katılımın yaşandığına işaret eden Başkan Mustafa Akaydın, ilk filmleriyle yarışmaya katılan yönetmenlerin ağırlıkta olmasının da Türk sinemasının geleceği açısından sevindirici olduğunu belirtti. Akaydın “Jüri üyelerimize, gösterdikleri gayretten dolayı çok teşekkür ederim. Ayrıca, bu yıl başvuruda bulunan filmler arasında ilk filmlerini çekmiş genç yönetmenlerin çoğunlukta olması, bir sinemasever ve Antalya halkının sinemaya sevdalı belediye başkanı olarak beni çok mutlu etti. Festivalde yarışacak tüm filmlere başarılar dilerim” diye konuştu.



47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj kategorisinde Altın Portakal için yarışacak filmler ve yönetmenler şöyle sıralanıyor:



Atlıkarınca İlksen Başarır

Çakal Erhan Kozan

Çoğunluk Seren Yüce

Gişe Memuru Tolga Karaçelik

Gölgeler Ve Suretler Derviş Zaim

Hayde Bre Orhan Oğuz

Kağıt Sinan Çetin

Kar Beyaz Selim Güneş

Kavşak Selim Demirdelen

Press Sedat Yılmaz

Saç Tayfun Pirselimoğlu
Sinyora Enrica İle İtalyan Olmak Ali İlhan

Siyah Beyaz Ahmet Boyacıoğlu

Zefir Belma Baş





İlk yönetmenlerden 9 film yarışacak!



Başvuru yapan 47 film arasından ön jürinin yaptığı değerlendirme sonucunda seçilen 14 filmin 9’u yönetmenlerin ilk filmi olma özelliğini taşıyor. “Çakal”, “Çoğunluk”, “Gişe Memuru”, “Kar Beyaz”, “Kavşak”, “Press”, “Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak”, “Siyah Beyaz”, “Zefir” yönetmenlerinin ilk uzun metraj filmi olarak dikkat çekiyor.







Ustalardan 5 film Altın Portakal’da!



Usta yönetmenlerden Derviş Zaim “Gölgeler ve Suretler”, Orhan Oğuz “Hayde Bre”, Sinan Çetin “Kağıt” ve Tayfun Pirselimoğlu “Saç” adlı filmleri ile yarışacak.

Yine usta yönetmenlerden Semih Kaplanoğlu’nun “Bal” adlı filmi 24 Eylül 2010 tarihinde 17. Altın Koza Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülü aldığı için yarışmadan elendi.



46. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne “ Başka Dilde Aşk” adlı filmi ile katılan İlksen Başarır, ikinci filmi olan “Atlıkarınca” ile bu yıl da Altın Portakal’da yarışacak.





Ulusal Özel Gösterimler



Festivalde “Ulusal Özel Gösterimler” başlığı altında 8 film gösterilecek. Filmlerden 7’sinin en önemli özelliği, yönetmenlerinin ilk uzun metraj çalışması olması.

dünya prömiyeri 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali bünyesinde gerçekleştirilecek “Kayıp Özgürlük”ün (Umur Hozatlı) yanı sıra özel gösterimi yapılacak diğer filmler şunlar: “Off Karadeniz” (Nur Dolay), “Orada” (Hakkı Kurtuluş & Melih Saraçoğlu), “Peş Peşe” (Ertan Velimatti Alagöz & Suvi Elif Alagöz), “Teslimiyet” (Emre Yalgın), “Ev” (Alper & Caner Özyurtlu), “Kanatsız Taklalar” (Savaş Baykal), “Bal” (Semih Kaplanoğlu). Özel gösterim filmlerinden bazıları Isparta ve Burdur’da da gösterilecek.



Uluslararası Uzun Metraj’da 11 film yarışacak



Altın Portakal’ın Uluslararası dalında bu yıl Avrupa ve Asya’dan 11 film yarışacak. İtalya, İspanya, Belçika, İsviçre, Türkiye, Hong Kong ve Rusya’dan 1’er, Almanya’dan 2 filmin yer aldığı uluslararası yarışmada Kore-Çin ve Sırbistan-Hırvatistan-Fransa ortak yapımı filmler de yer alıyor.



Avrupa ve Asya’dan yeni yapımlar



İspanya’dan Çin’e geniş bir coğrafyadan film seçkisinin buluştuğu, “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Oyuncu” ödüllerine aday yapımların yer aldığı Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışmasına seçilen filmlerin tümü 2009 ve 2010 yapımı.



Isotta Toso’nun, farklı kültür grupları arasındaki anlaşmazlıkları ve önyargıları işlediği “The Clash of Civilization Over An Elevator In Piazza Vittorio - Vittorio Meydanı’nda Bir Asansörde Medeniyetler Çatışması” (2009);



Çinli yönetmen Zhang Lu’nun yönettiği, 2010 Berlin Film Festivali’nde gösterimi yapılan Kore-Çin ortak yapımı “Dooman River – Tumen Nehri” (2009);



İspanyol yönetmen Augisti Villa’nın yönettiği, 2010 Karlovy Vary Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’ne değer görülen “The Mosquito Net - Sineklik” (2010);



Belçikalı yönetmen Frédéric Sojcher’in yönettiği, Hollywood – Avrupa Sineması yüzleşmesini konu edinen “Hitler In Hollywood – Hitler Hollywood’da” (2010);



Türk asıllı İsviçreli yönetmen Cihan İnan’ın yönettiği “180º” (2009);



Felluce dramının konu edildiği, Lancelot Von Naso’nun yönettiği Alman yapımı “Ceasefire - Ateşkes” (2009);



“Züğürt Ağa”, “Selamsız Bandosu” gibi filmlerinden tanıdığımız Türk yönetmen Nesli Çölgeçen’in “göçmenlik”, “insan ticareti” gibi konuları işlediği “Denizden Gelen – Brought by The Sea” (2010);



Hong Konglu yönetmen Alex Law’ın yönettiği, izleyiciyi 1969 baharına götüren, Hong Konglu bir ailenin düşlerle zenginleşmiş basit yaşamını konu edinen “Echoes of The Rainbow – Gökkuşağının Yankısı” (2009);



Johannes Naber’in yönettiği, izleyiciyi paranın hüküm sürdüğü, kimsenin birbiri için endişelenmediği Avrupa’nın karanlık yerlerine götüren Almanya yapımı “The Albanian - Arnavut” (2010);



Aleksei Fedorchenko’nun yönettiği, asimilasyona karşı kültürel geleneklerin direnişini konu edinen Rus yapımı “Silent Soulus – Suskun Ruhlar” (2010);



Akademi ödüllü “No Man’s Land” filminin yönetmeni Danis Tanovic’in imzasını taşıyan, Sırbistan-Hırvatistan-Fransa ortak yapımı “Circus Columbia – Güzel Bir Hayat Düşlerken” (2010);



Uluslararası Özel Gösterimler



2010 Cannes Film Festivali Altın Palmiye ödüllü “Amcam Önceki Hayatlarını Hatırlıyor” (Apichatpong Weerasethakul) filminin Türkiye prömiyeri 47. Festival bünyesinde gerçekleştirilecek. Diğer özel gösterim filmleri ise şunlar:

“Sihirbaz” (Sylvain Chomet), “Bitmeyen Yaz” (Alexei Popogrebsky), “Turne” (Mathieu Amalric), “Yasak Aşk” (Luca Guadagnino), “Ayla” (Su Turhan).



Altın Portakal'ın bu yılki afişi Emrah Yücel imzasını taşıyor



Festivali’nin marka yüzü Ebru Akel oldu. Dünyaca ünlü grafik tasarımcısı Emrah Yücel’in görselleştirdiği afişlerde Ebru Akel poz verdi. Bu yılın afişinde, Ebru Akel, elinde tuttuğu sihirli portakalı gülümseyen yüzü ile sunan bir deniz kızı olarak görülüyor. Afişe derinlik veren atmosfer aynı zamanda Antalya'nın denizinden yükselen mitolojik figür kimliği ile fantastik, sihirli; neredeyse gerçeküstü bir dünya. Emrah Yücel’in imzasını taşıyan 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali afişi ise 47. Festival’in bitiminde kamuoyuna lanse edilecek. Böylece Altın Portakal tarihinde ilk kez bir festival afişi 1 yıl önceden belirlenmiş olacak.



Portakal’ın yabancı konukları



Altın Portakal’ın jürisinde bu yıl, sinema dünyasının ödüllü isimleri bir araya geliyor. Filmleri ile milyonlarca sinemaseveri kendine hayran bırakan, “Çingeneler Zamanı”, “Kara Kedi Ak Kedi”, “Yeraltı”, “Arizona Rüyası” gibi filmlerin yönetmeni Emir Kusturica, Altın Portakal Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nın jürisinde yer alacak. Festival kapsamında Emir Kusturica’nın film gösterimlerine de yer verilecek. 2009 En İyi Belgesel Oscar’ını “Smile Pinki” adlı filmiyle alan yönetmen Megan Mylan, Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Üyesi olacak. 2010 Cannes Film Festivali’nde Kısa Film dalında Altın Palmiye alan “Barking Island – Hayırsız Ada” filminin yönetmeni Serge Avédikian ise, Altın Portakal Kısa Film Jürisinde yer alacak.



Bu yılın jürileri



Bu yılın Altın Portakallarını belirleyecek Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın Jüri Başkanı Kadir İnanır. Ana Jüri de ayrıca Tomris Giritlioğlu (yönetmen), Meltem Cumbul (oyuncu), Meral Okay (senaryo yazarı), Gökhan Kırdar (müzisyen), Hüseyin Kuzu (senaryo yazarı), Atilla Dorsay (sinema yazarı), Zinos Panagiotidis (yapımcı) ve Prof. Dr. Mehmet Rıfkı Aktekin (Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri) yer alıyor.











Uluslararası Jüri

Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nın bu yılki jürisinde Bahman Ghobadi (Yönetmen), Emir Kusturica (Yönetmen), Raymond Phathanavirangoon (Festival Danışmanı – Yapımcı), Paul Raphael (Yapımcı), Saadet Işıl Aksoy(Oyuncu) yer alıyor.



SİYAD Jürisi



Sinema Yazarları Derneği’nin verdiği SİYAD Ödülleri’nin jüri üyeleri ise şu isimlerden oluşuyor: Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması SİYAD Jürisi, Necla Algan, Tunca Arslan ve Burçin S. Yalçın;

Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması Siyad Jürisi, Kerem Akça, Alkan Avcıoglu Ve Aylin Sayın.



Belgesel jürisi



Belgesel Film Yarışması’nın Ana Jürisi, Megan Mylan (yönetmen), Coşkun Aral (yönetmen), Zeynep Tül Akbal (akademisyen, sinema yazarı), Semra Güzel Korver (BSB Başkanı) ve Füsun Demirel’den (oyuncu) oluşuyor.



Kısa Film yarışması ana jürisi



Altın Palmiye ödüllü Serge Avédikian’ın da bulunacağı kısa film jürisinde Aslı Tandoğan, Nil Kural, Mehmet Bahadır Er, Nur Akalın jüri üyesi olarak görev yapacaklar.

Derviş Zaim “Gölgeler ve Suretler’in çekiminde

Türk sinemasında odaklandığı simgelerle isim yapan Derviş Zaim, merakla beklenen filmi 'Gölgeler ve Suretler'in çekimlerine memleketi Kıbrıs'ta başladı.

Yetkili yapımcılığını Sadık Ekinci, uygulayıcı yapımcılığını Emre Oskay, görüntü yönetmenliğini Emre Erkmen'in yaptığı 'Gölgeler ve Suretler'de Rum ve Türk oyuncular var. Osman Alkaş, Settar Tanrıöğen, Erol Refikoğlu, Buğra Gülsoy, Hazar Ergüçlü, Ahmet Karabiber, Nadi Güler, Popi Avraam, Pantelis Antonas, Constantin Gavriel, Thomas Nikodimiou, Andreas Makris gibi oyuncular da filmde rol alacak. Filmlerinde sadeliği ön planda tutan yönetmen Derviş Zaim, yeni filmi 'Gölgeler ve Suretler' için de bu kuralını bozmadı. Film 'Cenneti Beklerken', 'Nokta' ile başlayan üçlemenin devamı niteliğini taşıyor. Önce Antalya Altın Portakal'da gösterilecek olan 'Gölgeler ve Suretler'in, festivalin ardından vizyona girmesi bekleniyor. Filmde Zaim, bir gölge oynatıcısının farklı hikayesini, Kıbrıslı yaşamlar arasında paralellik kurarak anlatıyor. Usta yönetmen Derviş Zaim, öykülerini, ilk filmi 'Tabut'da Roveşata'da bir tavus kuşuna, 'Filler ve Çimen'de ebru sanatına, 'Çamur'da arkeolojik eserlere, 'Cenneti Beklerken'de minyatür sanatına, son filmi 'Nokta'da ise hat sanatına dayandırmıştı.

'Gölgeler ve Suretler' Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde gösterime girdikten sonra, vizyona girecek.


Derviş Zaim, Tabutta Rövaşata, Filler ve Çimen, Çamur, Cenneti Beklerken ve Nokta'dan sonra 6. filminde Türk sinemasında az işlenen bir konuya, Kıbrıs'a eğiliyor. 1963'te Kıbrıs'ta başlayan olayların anlatıldığı Gölgeler ve Suretler, düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı. Yönetmen Derviş Zaim ve oyuncuların da hazır bulunduğu toplantıya, Rum basını da bir hayli ilgi gösterdi.

Yönetmen Derviş Zaim, toplantıda yaptığı konuşmada, bugüne kadar 1963 olayları ile ilgili film yapılmadığını, 50 yıl aradan sonra bu konuyu sinemayla gündeme getirmekten mutluluk duyduğunu belirtti. Bu durumun kendisini motive ettiğini belirten yönetmen, filminin çekimlerinin bittiğini söyledi.

Gölgeler ve Suretler'in çekimleri 5 hafta kadar sürdü ve KKTC'nin Karpaz ve Mağusa bölgesinde yapıldı. Film için bu bölgelerin seçilmesinde bakir doğa ve mimari özellikler etkili oldu. Derviş Zaim, Güney ve Kuzey'deki inşaat çılgınlığı sayesinde artık 50'li ve 60'lı yılları yansıtan yer bulmanın zor olduğunu belirtti.

Rum ve Türk oyuncuların yer aldığı Gölgeler ve Suretler'in yönetmeni, Kıbrıs'ta daha önceden film çekmek istediğini ama koşulların mümkün olmadığını ifade etti. Zaim, 'Tabutta Rövaşata'dan sonra Kıbrıs'ta geçen bir film çekmek istedim. O projemin adı 'Via Beyrut'du. 2000 yılında projemi gerçekleştiremeyeceğimi anlayınca Filler ve Çimen'i yaptım. Çamur'un konusunda Kıbrıs'ı ele almış olmama rağmen o dönem Kıbrıs'ta yapmaya cesaret edemedim. 2003'den önce olduğu için o dönem riskliydi.' dedi.

Filmin oyuncu seçimi hakkında da bilgi veren Zaim, oyuncu kadrosunun oldukça başarılı bir iş çıkardığını ve bunun filme yansıdığını kaydetti. 'Gölgeler ve Suretler' Rum ve Türk oyuncuların KKTC'de yer aldıkları ilk film olma özelliği taşıyor.

Gölgeler ve Suretler'de 1963'de Kıbrıs'ta başlayan olaylar sırasında bir Karagöz oynatıcısı olan babasından ayrı düşen genç kızın geçirdiği dönüşüm ve olgunlaşma süreci anlatılıyor. Filmde, Osman Alkaş, Settar Tanrıöğen, Erol Refikoğlu, Buğra Gülsoy, Hazar Ergüçlü gibi Türk oyuncuların yanı sıra, Popi Avraam, Konstantinos Gavriel, Pantelis Antonas gibi Rum oyuncular da yer alıyor. 'Gölgeler ve Suretler' Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde gösterime girdikten sonra, vizyona girecek.

1963 Kıbrıs Olayları, 'Gölgeler ve Suretler' Filmiyle Beyaz Perdeye Yansıyor


Bugüne Kadar Sinemaya Konu Olmayan Kıbrıs'taki 1963 Olayları, Usta Yönetmen Derviş Zaim'in Kamerasından "Gölgeler ve Suretler" Filmiyle Anlatılacak. Kıbrıs'ta Tanıtım Toplantısı Yapılan Filmin Yönetmeni Zaim, 50 Yıl Önce Yaşanmış Bir Olayı, Sinemada Ele Almaktan Mutlu Olduğunu Belirtti. Bugüne kadar sinemaya konu olmayan Kıbrıs'taki 1963 olayları, usta yönetmen Derviş Zaim'in kamerasından "Gölgeler ve Suretler" filmiyle anlatılacak. Kıbrıs'ta tanıtım toplantısı yapılan filmin yönetmeni Zaim, 50 yıl önce yaşanmış bir olayı, sinemada ele almaktan mutlu olduğunu belirtti.
ünlü yönetmen Derviş Zaim; Tabutta Rövaşata, Filler ve Çimen, Çamur, Cenneti Beklerken ve Nokta'dan sonra 6. filminde Türk Sineması'nda az işlenen bir konuya, Kıbrıs'a eğiliyor. 1963'te Kıbrıs'ta başlayan olayların anlatıldığı Gölgeler ve Suretler, düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı. Yönetmen Derviş Zaim'in ve Oyuncuların da hazır bulunduğu toplantıya, Rum basını da bir hayli ilgi vardı.

Yönetmen Derviş Zaim toplantıda yaptığı konuşmada, bugüne kadar 1963 olayları ile ilgili film yapılmadığını 50 yıl aradan sonra bu konuyu sinemayla gündeme getirmekten dolayı mutlu olduğunu belirtti. Bu durumun kendisini motive ettiğini belirten yönetmen, filminin çekimlerinin bittiğini söyledi.

KKTC'nin Karpaz ve Mağusa bölgesinde yapılan Gölgeler ve Suretler'in çekimleri 5 hafta sürdü. Film için bu bölgelerin seçilmesine bakir doğa ve mimari özellikler etkili oldu. Derviş Zaim, Güney ve Kuzey'deki inşaat çılgınlığı sayesinde artık 50'li ve 60'lı yılları yansıtan yer bulmanın zor olduğunu belirtti.

Rum ve Türk Oyuncuların yer aldığı Gölgeler ve Suretler'de yönetmen, Kıbrıs'ta daha önceden film çekmek istediğini ama koşulların mümkün olmadığını ifade etti. Zaim içinde kalan ukdeyi şu sözlerle dile getirdi: "Tabutta Rövaşata'dan sonra Kıbrıs'ta geçen bir film çekmek istedim. O projemin adı "Via Beyrut"tu. 2000 yılında projemi gerçekleştiremeyeceğimi anlayınca Filler ve Çimen'i yaptım. Çamur'un konusunda Kıbrıs'ı ele almış olmama rağmen o dönem Kıbrıs'ta yapmaya cesaret edemedim. 2003'ten önce olduğu için o dönem riskliydi."

Filmin Oyuncu seçimine de değinen Zaim, Oyuncu kadrosunun oldukça başarılı bir iş çıkardığını ve bunun filme yansıdığını açıkladı. "Gölgeler ve Suretler" Rum ve Türk Oyuncuların KKTC'de yer aldıkları ilk film olma özelliğini de taşıyor.

Gölgeler ve Suretler'de 1963'te Kıbrıs'ta başlayan olaylar sırasında bir Karagöz oynatıcısı olan babasından ayrı düşen genç kızın geçirdiği dönüşüm ve olgunlaşma süreci anlatılıyor. Filmde, Osman Alkaş, Settar Tanrıöğen, Erol Refikoğlu, Buğra Gülsoy, Hazar Ergüçlü gibi Türk Oyuncuların yanı sıra, Popi Avraam, Konstantinos Gavriel, Pantelis Antonas gibi Rum Oyuncular da yer alıyor. "Gölgeler ve Suretler" Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde gösterime girdikten sonra, vizyona girecek.

47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde 15 film yarışacak


ATLI KARINCA İlksen Başarır

BAL Semih Kaplanoğlu

ÇAKAL Erhan Kozan

ÇOĞUNLUK Seren Yüce

GİŞE MEMURU Tolga Karaçelik

GÖLGELER VE SURETLER Derviş Zaim

HAYDE BRE Orhan Oğuz

KAĞIT Sinan Çetin

KAR BEYAZ Selim Güneş

KAVŞAK Selim Demirdelen

PRESS Sedat Yılmaz

SAÇ Tayfun Pirselimoğlu

SIGNORA ENRICA İLE Ali İlhan
İTALYAN OLMA

SİYAH BEYAZ Ahmet Boyacıoğlu

ZEFİR Belma Baş

Altın Portakal Film Festivali’nde 15 film yarışacak


Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, Antalya Kültür Sanat Vakfı’nın düzenleyeceği 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yarışacak filmler ön jüri üyelerininSinema Meslek Birlikleri Güç Birliği Platformu’nda yaptığı toplantı sonucunda belli oldu.

Biket İlhan, Bülent Vardar, Deniz Yavuz, Engin Ayça, Ulaş Cihan Şimşek, Vildan Atasever ve Ziya Öztan’dan oluşan ön jüri 15 filmi ulusal uzun metraj kategorisinde yarışmaya değer gördü. Bu yıl 15 filmin yarışacağı festivalde, 9 film, yönetmenlerin ilk filmi olma özelliğini taşıyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın yaptığı açıklamada, “Ramazan Bayramı arifesinde, sinema bayramının hazırlıklarını bitirmek üzereyiz. Ardarda bayramlar yaşamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Öncelikle Ramazan Bayramı’nın tüm halkımıza, ardında da bu yıl 9-14 Ekim tarihleri arasında 47’ncisini düzenleyeceğimiz Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin de tüm sinemaseverlere hayırlı olmasını dilerim. Bugün Ulusal Uzun Metraj, Belgesel ve Kısa Film dallarında yarışacak filmleri belirledik. Bu filmlerin belirlenmesinde büyük emeği geçen tüm ön jüri üyelerine çok teşekkür ederim. Çok yoruldular. Zira bu yıl tüm alanlarda çok yoğun katılım yaşandı ve jüri üyelerimiz önceki yıllara oranla daha çok çalışmak zorunda kaldılar. Gösterdikleri gayrete tekrar çok teşekkür ederim. Ayrıca, bu yıl başvuruda bulunan filmler arasında, ilk filmlerini çekmiş olan genç yönetmenlerin çoğunlukta olması bir sinemasever ve sinemaya sevdalı Antalya halkının belediye başkanı olarak beni çok mutlu etti. Festivalde yarışacak tüm filmlere başarılar dilerim diye konuştu

22 Eylül 2010 Çarşamba

işte yeni audi a 8

En Prestijli Audı, A8 Long Satışa Sunuldu!

Audi'nin amiral gemisi olarak nitelenen ve markanın en prestijli modeli olan A8L Türkiye'de satışa sunuldu. Audi'nin Vorsprung durch Technik (Teknoloji ile bir adım önde) ilkesinin en somut örneği A8 L, serinin en üst versiyonu.

A8L ilk etapta, 3.0 TDı 250 hp quattro tiptronic, 3.0 TFSı 290 hp quattro tiptronic ve 4.2 FSı 372 hp quattro tiptronic olmak üzere, biri dizel olmak üzere üç farklı motor seçeneğiyle satışa sunuldu. Dizel seçeneği 157.359 Euro'dan başlayan anahtar teslim fiyatlarla satılan A8L'un 3.0 TFSıbenzinli seçeneği 159.878 Euro, 4.2 FSı 372 hp quattro seçeneği ise 189.395 Euro'dan başlayan fiyatla sunuluyor.

Klasik, zaman ötesi şıklığa sahip Audi A8 L'nin, Alüminyum Audi Uzay Kafesi (ASF) gövdesi, muadil bir çelik yapıya göre yüzde 40 daha hafif. Tüm aydınlatma işlevleri için opsiyonel olarak sunulan LED farlar, hem teknoloji hem de görünüm itibarıyla aydınlatma teknolojisinde bir devrimi temsil ediyor.

A8L'nin motor seçenekleri iki adet üç litrelik V6 üniteyle başlıyor: 250 hp gücündeki 3.0 TDı ve 3.0 290 hp güç üreten TFSı. 6 silindirli, 290 hp'lik turbo benzinli model, 2500-4850 devir arasında 420Nm/dd tork sağlarken, 0'dan 100km/s hıza 6,2 saniyede ulaşabiliyor. Maksimum hızlanma değeri 250km/s olan bu seçeneğin ortalama yakıt tüketimi 100km'de 9,3 lt ve CO2 emisyonu değeri ise kilometrede 217 gr. 3 litrelik dizel seçenek ise yine 6 silindirli ve 250hp'lik güç üreten TDı motor; 1500-3000 devir arasında 550Nm tork sağlayan bu motor da 100km/s hıza 6,2 saniyede ulaşıyor ve 250km/s azami hıza sahip. Ortalama yakıt tüketimi 6,6lt/100km olan bu versiyonun CO2 emisyon değeri ise 176g/km.

Yelpazedeki V8 motorlu versiyon ise, 4.2 litre kapasiteye sahip olup, 372 hp güç üretiyor. 3500 devirde 445Nm/dd tork sağlayan bu motor, aracı 100km/s hıza sadece 5,8 saniyede çıkarıyor. 250km/s maksimum hıza sahip olan bu versiyon, 100km'de ortalama 9,7lt yakıt tüketirken, km'de 224gr CO2 emisyon değeri veriyor.

A8 L'nin tüm motorlarının, güç ve tork değerleri artırılırken, geri kazanım sistemi ve yenilikçi ısı yönetimi gibi Audi verimlilik teknolojileri sayesinde yakıt tüketiminde yüzde 22'ye varan oranda iyileşme sağlandı. A8 L'nin verimliliğinde önemli rol oynayan sekiz ileri tiptronic, çok yüksek genel vites oranına sahip ve şık vites koluyla elektronik olarak ya da direksiyon üzerindeki vites değiştirme kollarıyla kontrol ediliyor. Opsiyonel olarak alınabilen spor diferansiyel tahrik kuvvetlerini arka tekerlekler arasında dinamik şekilde dağıtıyor.

Benzersiz iç mekan kalitesi
A8 L'nin iç mekânı, detaylı el işçiliği, kaliteli malzemeleri ve en küçük ayrıntılara verilen önemle birlikte yeni ve ince çizgileri ile büyülüyor. Ambiyans aydınlatmasından dört bölgeli otomatik klima kontrol sistemine kadar araç, sunduğu konfor kalitesini hemen hissettiriyor.

Arka koltuktaki konfor
Lüks, dinamik unsurlar ve verimlilik açısından standartları belirlieyen Audi A8 L'nin, standart versiyona göre dingil mesafesi 13 cm artırıldı ve uzunluğu da 5,27 m oldu. Audi A8 L, arka kısımda opsiyonel olarak sunulan, geniş eşya saklama bölmeli, şık tasarımlı orta konsolla eşleştirilmiş iki adet, elektrik ayarlı ve ısıtmalı bağımsız koltukla da alınabiliyor. Bağımsız koltuklar ayrıca opsiyonel havalandırma ve masaj işlevleriyle de donatılabiliyor, katlanır masa ve soğutucu bölme gibi unsurlar da yolcuların araç içinde daha da keyifli zaman geçirmelerini sağlıyor. Elektrikli ayak dayamalı dinlenme koltuğunun yer aldığı A8L'un en üst versiyonunda arka koltuk eğlence sistemi de dâhil olmak üzere mevcut her türlü lüks seçenek sunuluyor.

Dünyanın ilk kablosuz erişim sağlayan otomobili
Bang & Olufsen'dan, yüksek teknoloji ürünü bir ses sistemi ile gelişmiş çevrim içi hizmetler gibi bir dizi cazip multimedya modülünün de bulunduğu Audi A8L, bütünleşik WLAN hotspot (Kablosuz erişim alanı) özelliğine sahip, dünyadaki ilk otomobil.

Parmakla yol gösterin
Sezgisel özellikli basit çalıştırma sistemini yeni bir teknik zekâ düzeyiyle birleştiren A8 L'de sunulan multimedya arayüzü (MMı) öncü bir yeniliği içeriyor. Opsiyonel olarak sunulan MMı navigasyon plus sisteminde yer alan touchpad sürücünün, pek çok işlevi sezgisel olarak kontrol etmesine imkân veriyor; örneğin nagivasyon hedefi pad üzerinde harfleri parmakla takip ederek girilebiliyor. MMı navigasyon plus, yeni Audi A8 L'nin destek ve güvenlik sistemleriyle sıkı bir şekilde bütünleşmiş. Yolu takip eden sistem, otomatik şanzıman, farlar ve stop&go özellikli gelişmiş uyarlanabilir hız sabitleyici sistemin kontrol birimlerine veri temin ederek aracın en ideal seyrini sağlıyor.

31 Ağustos 2010 Salı

tatil ayvalıkta yapılır



Tatil demek temiz hava almak,rahat uyumak,rahat gezmek;kısacası rahatlamak demektir.Bunların hepsini cennetten bir parça olan Balıkesir ili ayvalık ilçesi sarımsaklı beldesinde yaşayabilirsiniz.
Ayvalık sarımsaklı en ucuz tatilin yapılacağı,en güzel eğlence merkezlerin bulunduğu gençlerin rahat bir şekilde eğlenebileceği bir beldemizdir sarımsaklı;bunun yanında orta ve üzeri yaş aralıklarında bulunan hem emekli hem çalışan insanlarında gerek havasından gerek yaşam koşullarından memnun olacağı bir yerdir ayvalık sarımsaklı.özellikle kaz dağlarının yani türkiyenin oksijen bakımından en yoğun olduğu dağlarının eteğindedir sarımsaklı ayrıca sahil uzunluğunun kesintisiz 12 km oluşu rahat rahat denize girme imkanı sunmaktadır tatilcilerimize.Bunun yanında denizin çok temiz oluşu ve denizin mavi bayraklı oluşu ayrıca dalğıçlar tarafından en iyi dalış yerleri arasından 1 numara seçilen bir yerdir ayvalık sarımsaklı.Gece eylenirken acaba başıma bir iş gelirmi derdi olmadan tatil yapma imkanının olduğu bir mesire yeridir sarımsaklı,jandarma tarafından devamlı korunan tatilcilerin rahatı için ellerinden geleni yaptıkları bir tatil yeridir ayvalık sarımsaklı..

29 Mayıs 2010 Cumartesi

GÖLGELER VE SURETLER FİLMİ'NİN YÖNETMENİ DERVİŞ ZAİM DAÜ İLETİŞİM FAKÜLTESİNE GELİYOR


Derviş ZAİM'in yönetmenliğini yaptığı gölgeler ve suretler filminde iletişim fakültesi öğrencileri yardımcı oyunculuk yapmıştı.Derviş ZAİM kendi elinden teşekkür belgesi vermek için önümüzdeki hafta daü iletişim fakültesinde bir konferans vermeyi planlıyor

28 Mayıs 2010 Cuma

DAÜ İLETİŞİM ÖĞRENCİLERİ ZARARLI MADDE SERGİSİ DÜZENLEDİ


Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü son sınıf öğrencileri, bitirme dersi kapsamında hazırladıkları proje çerçevesinde, zararlı maddelerin insan sağlığına zararlarına dikkat çekmek ve kullanımını en aza


Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü son sınıf öğrencileri, bitirme dersi kapsamında hazırladıkları proje çerçevesinde, zararlı maddelerin insan sağlığına zararlarına dikkat çekmek ve kullanımını en aza indirmeye katkıda bulunmak amacıyla sergi düzenledi.

Uyuşturucu Sigara ve Alkolle Mücadele Derneği (USAM) işbirliğinde düzenlenen sergi, Atatürk’ün gençlere armağan ettiği 19 Mayıs’ta Mağusa Gençlik Merkezi’nde (MAGEM) saat 13.00’te açılacak.

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nın önemini anlatmak, zararlı madde kullanımıyla gençlerin kendilerine verdikleri zararlara da dikkat çekmek amacını taşıyan sergi kapsamında ayrıca, uzman kişilerin zararlı maddeler hakkında bilgi verdikleri röportajlardan oluşan, görsel materyallerin yer aldığı “Temizlenmek de Güzeldir” sloganıyla hazırlanan film gösterimi de yapılacak.

Sergi, 21 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek

.Tarih : 17.05.2010

Denizcilik Müsteşarlığı tarafından DAÜ İletişim Fakültesi’nde 4 Haziran 2009 tarihinde yapılan sınavlarda başarı sağlayanlar belgelerine kavuşacaklar


Denizcilik Müsteşarlığı tarafından DAÜ İletişim Fakültesi’nde 4 Haziran 2009 tarihinde yapılan sınavlara katılan adaylar, yakında uluslararası belgelerine kavuşacaklar.

Doğu Akdeniz Üniversitesinde Yat Kaptanlığı Eğitimi

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (DAÜ-SEM) tarafından, DAÜ Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle, 15 Mayıs 2009 tarihinde açılan “Amatör Denizci ve Kısa Mesafe Telsiz Oparatörlüğü” kurs programı başarıyla sona erdi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı tarafından DAÜ İletişim Fakültesi’nde 4 Haziran 2009 tarihinde yapılan sınavlara katılan adaylar, yakında uluslararası belgelerine kavuşacaklar.

Sınavlar Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Bilal Kazan başkanlığında, Gemi Survey Kurulu Uzmanı Seyfettın Çolakoğlu ve programcı Gülümser Atabay’dan oluşan heyet tarafından yapıldı. DAÜ Rektörü Prof. Dr. Ufuk Taneri ve heyet arasında yapılan görüşmede, T.C. Denizcilik Müsteşarlığı’nın KKTC denizciliğini özel olarak desteklediği vurgulanarak, DAÜ’nün denizcilikle ilgili açılımları heyet tarafından da teşvik edildi.


DAÜ-SEM tarafından açılan bu kurs programı sonunda sınavı kazanarak belgelerini alacak olan denizciler bütün dünyada 24 metreye kadar olan özel yatları kullanma hakkına sahip olacaklar. Kurs programında Kaptan Murat Salel (Denizcilik ve Telsiz), Dr.Burak Ali Çiçek (Deniz Canlıları) ve Hakan Öniz (İlk yardım) görev almışlardır. Kursa katılan kaptan adayları ise şu isimlerden oluşuyor:

MUSTAFA YENİADA, MEHMET AKİF ÇELEBİ, KAYA ILDIZ, TUĞRUL ŞİMŞEK, ÖMER YİĞİT AKBAŞ, SERHAT ERTAN, ONUR YILMAZ, BEKLAN İŞERİ, ONUR ASAN, HASAN SEMİH KARAKAŞ, BURAK O. GÜNDÜZ, OLGUHAN ÖRMECİ, ELİF İNCE, KEMAL DİRGEN TOZER, CEM HÜSEYİN ÇİÇEK.

daü iletişim fakültesinde de yas yaşandı


DAÜ'DE YAS VAR

Ülke, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde, Cem Buldanlıoğlu isimli 21 yaşındaki öğrencinin intiharıyla sarsıldı.

Buldanlıoğlu, dün saat 12.45 öğrencisi olduğu İletişim Fakültesi’nde intihar edip yaşamını kaybetti. Edinilen bilgilere göre genç, fakültenin üçüncü katına çıktı. Kilitli olan kapıyı açamayınca pencerenin camını kırarak kendisini üçüncü kattan aşağıya attı. İzmirli olduğu öğrenilen 1987 doğumlu Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel Sanatlar Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Buldanlıoğlu’nun babasının da Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olduğu belirtildi.

Haber tarihi 17.04.2009

ULUSLARARASI Sualtı festival ve sempozyumu daü iletişim fakültesinde başladı


ULUSLARARASI SUALTI FESTİVAL VE SEMPZOYUMU DAÜ’DE BAŞLADI

FESTİVAL VE SEMPOZYUMA 20’Yİ AŞKIN ÜLKEDEN KATILIM VAR

Gazimağusa, 18 Mart 10 (T.A.K.): Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi’nin (DAÜ-SAGAM) düzenlediği, 6. Doğu Akdeniz Uluslararası Sualtı Fotoğraf ve Film Festivali ile 4. Uluslararası Sualtı Araştırmaları Sempozyumu İletişim Fakültesi Yeşil Salon’da bu sabah başladı.

Sempozyum ve festivalde, aralarında Türkiye, KKTC, Azerbaycan, Nijerya, Almanya, İngiltere, Mısır, Rusya, Ukrayna, Fransa, Romanya, Bulgaristan, Macaristan, İspanya ve Meksika gibi ülkelerin de yer aldığı 20’yi aşkın ülkeden katılımcı yer alıyor.

Festival ve sempozyum 20 Mart’a kadar sualtı fotoğraf sergisi, film gösterimleri, yarışma ve sunumlarla devam edecek.

ÇİÇEK VE ÖNİZ

Etkinliğin açılışını yapan DAÜ-SAGAM Başkanı Dr. Burak Ali Çiçek ile Başkan Yardımcısı Hakan Öniz, 6. Doğu Akdeniz Uluslar arası Sualtı Fotoğraf ve Film Festivali ile 4. Uluslar arası Sualtı Araştırmaları Sempozyumu’nu düzenlemekten dolayı duydukları mutluluğu dile getirdiler.

Çiçek ve Öniz, geleneksel hale getirilen sempozyum ve festivalde farklı ülkelerden akademisyen ve araştırmacıları DAÜ’de buluşturduklarını ifade ettiler.

İLTER

DAÜ İletişim Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Tuğrul İlter de açılış töreninde yaptığı konuşmada, uluslararası konukları DAÜ’de ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını kaydederek, katılımcılara festivale ve sempozyuma gösterdikleri ilgi için teşekkür etti.

İlter, DAÜ-SAGAM yönetiminin özverili çalışmalarının takdire değer olduğunu kaydetti.

FAZLULIN

Rusya Sualtı Sporları Federasyonu Başkan Yardımcısı Dr. Sergei Fazlulin de, araştırmacıların fikirlerini bu tür platformlarda paylaşmasının önemine dikkat çekerek, Kıbrıs’ta bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu kaydetti.

Fazlulin, Rusya’da birkaç hafta önce Sualtı Zenginliği Araştırma Merkezi kurulduğunu ifade ederek, merkezin kitaplaştırdığı çalışmalarını İletişim Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Tuğrul İlter’e takdim etti.

TURANLI

Ertuğrul Batığı Kazı Başkanı Tufan Turanlı da, yaptıkları çalışmaları görsel sunum eşliğinde katılımcılarla paylaştı

“Bir Osmanlı Gemisi Japonya’da” isimli sunuşunda Osmanlı gemisinin Japonya’da batışını anlatan Turanlı, yapmış oldukları batık kazı çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Projelerinden de bahseden Turanlı, ilerleyen günlerde Ertuğrul Batığı konulu sergiyi KKKTC’ de açmak istediklerini ifade etti.

DAÜ İletişim fakültesi önünde araba yandı


Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde (DAÜ)iletişim fakültesi önünde, dün öğleden sonra yangın paniği yaşandı. Seyir halindeyken aniden alev alan bir otomobil öğrencilerin ve vatandaşların gözleri önünde cayır cayır yandı.




26 Mayıs 2010


Ömer Ali Avcı’ya ait olan ancak olay sırasında Neziha Avcı’nın yönetiminde olan FS 766 plakalı Mercedes marka otomobil, saat 16.30 sıralarında DAİ’den DAÜ İletişim Fakültesi istikametine doğru giderken aniden alev aldı. Otomobilin teyp kısmından alevlerin yükseldiğini gören Neziha Avcı, 10 yaşındaki kızı Armağan’ı alarak araçtan uzaklaştı ve itfaiyeyi aradı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, alevler içerisindeki araca müdahale etti ancak iş işten geçmişti. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu yangın söndürüldü fakat araçta büyük maddi hasar meydana geldi. Aracın gövde ve arka kısmı tamamen yandı, makinesi hasar gördü. Yangın sırasında, yoldan geçmekte olan vatandaşlar ve öğrenciler alevler arasında kalan otomobilden yükselen kara dumanların yarattığı manzara karşısında korkulu ve endişeli anlar yaşadı. Olaydan şans eseri yara almadan
kurtulan Avcı, aracın yanmasına üzülmekle birlikte “çok şükür canımızı kurtardık” dedi. İtfaiye aracı giremedi Yangın ihbarı alan Gazimağusa İtfaiye ekipleri hızla olay yerine yetişmek için yola çıktı ancak, DAÜ’nün tek yön kilit sistemi engeline takıldı. Ekipler bu kez, 200 metre ileride olan araçtaki yangını söndürebilmek için hortum uzatmak zorunda kaldı. Büyük çaba sonucu yangın, kısa sürede kontrol altına alındı. Yangın sonucu aracın yan tarafında bulunan kuru otların bir kısmı da yandı.

Daü iletşim öğrencilerinden birincilik ve ikincilik ödülü


03/01/2005

Aydın Doğan Vakfı'nın nitelikli medya çalışanı ve yöneticisi yetişmesine katkı sağlamak amacıyla İletişim Fakülteleri arasında düzenlediği XVI.Genç İletişimciler Yarışmasında daü öğrencileri de ödüle layık görülmüştü.


EN İYİ KURUMSAL İLETİŞİM PLANI

Birincilik ödülüne: Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım

Bölümü ile Radyo TV Sinema Bölümü öğrencilerinden, MURAT ÇELİK, UĞUR BULDUK, ERHAN KAYA SÜMER, YÜCEL GÜRCAN "Tema Vakfı" adlı çalışmalarıyla,

İkincilik Ödülüne: Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencilerinden, BERTAN ÖZER, RAGIP ÖZKAYNAK "Formula 1 İstanbul Grand Prix Türkiye" adlı çalışmalarıyla,

Üçüncülük Ödülüne:Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğrencilerinden, CANER AYDIN "Singer Ve Türk Kadını' Hep Birlikte"

adlı çalışmasıyla, değer görüldüler.

EN İYİ PAZARLAMA İLETİŞİM PLANI

Birincilik Ödülüne:Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencilerinden, NESLİHAN BAYRAK, DUYGU ÖZCAN, İSMAİL ÇELİKAK, AYKUT KURT "Femidon Kadın Kondomu" adlı çalışmalarıyla,

İkincilik Ödülüne:Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım

Bölümü öğrencilerinden, DAMLA BAYRAK, AYŞE NİL AKSOY "Loco Poco" adlı çalışmalarıyla,

Üçüncülük Ödülüne:Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve

Reklamcılık Bölümü öğrencilerinden, SEVKUL KABAOĞLU, ŞAFAK KARASOY

"Kuzey Kıbrıs Turizm Bakanlığı 'Kıbrıs'ın Bilinmeyen Yüzü" adlı çalışmalarıyla,

değer görüldüler.

daü bilgi merkezinde iletişim adlı konferans verildi


"Bilgi Merkezlerinde İletişim " konulu konferans DAÜ İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğretim görevlisi Dr.Ülfet Kutoğlu tarafından verildi.Bu konferansta iletişimin öneminde bahseden Dr Ülfet Kutoğlu sunum yapmada ki kabiliyetiyle dinleyicileri hayran buraktı.

DAÜ, İletişim Fakültesinde bahar bir başkadır


İpek Halim

DAÜ, İletişim Fakültesinde bahar bir başkadır

ipek_halim@yahoo.com
Doğu Akdeniz Üniversitesi, İletişim Fakültesi
her sene Mayıs ayında DAÜ bahar şenliklerinden önce İletişim Fakültesi olarak ayrıca bir festival düzenliyor.

İletişim Festivalinde, satışlar yapılıyor. Bir çok standlar kuruluyor.
Öğrencilerin yaratıcı projeleri sergileniyor.
Okulun müzik grupları sahne alıyor.
Filmle gösteriliyor.
Deneyimli gazeteciler, genç yönetmenler konuk olarak festivale katılıyor ve deneyimlerini paylaşıyorlar.
Geçmiş senelerde Cenk Mutluyakalı, Sami Özuslu, Koca kafalar ekibinin bir kısmı, Öztoprak Dans okulu, Ayhatun Ateşin, Festivale katılan isimlerden bazılarıydı. Ayrıca, su altı fotoğraçılık dersini alan öğrencilerin fotoğrafları sergileniyordu. Dört sene önceki Festivalde Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun yazmaları da sergilenmiş ve büyük ilgi toplamıştı.

Bu sene DAÜ İletişim Fakültesi Festivali 5-6 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek.
Yine öğrencilerin yaratıcı çalışmaları sergilenecek, Satışlar yapılacak. Müzik kulüpleri sahne alacak. Şovlar, danslar yapılacak.
Festivalde ayrıca Kıbrıs kültürünü yansıtan el işleri de sergilenip satışa sunulacak.

Bu seneki konuk da geçen senelerdeki gibi oldukça heyecan verici bir isim. Anadolu Üniversitesi, İşletme Fakültesinden Prof. Dr. Yavuz Odabaşı geliyor.
Tüketici davranışları, tüketim kültürü, pazarlama iletişimi, post modern pazarlama ve bütünleşik pazarlama iletişimi konularında birçok araştırma yapıp bu alanlarda kitapları olan Odabaşı, 5 Mayıs, saat 10:00’da DAÜ, İletişim Fakültesi, Yeşil Salonda
‘Bütünleşik Pazarlama İletişiminin Yeni Boyutu’ üzerine bir sunum yapacak.
Heyecanla bekliyorum!
***
Ayrıca, açılışının 30 Nisanda yapıldığı, Medyada Cinsiyetçilik adlı araştırmanın neticelerinin paylaşıldığı ilginç sergide Pembe Salonda devam edecek.
Doç. Dr. Hanife Aliefendioğlu’nun lisansüstü öğrencileriyle gerçekleştirdiği bu araştırmada, Kuzey Kıbrıs’ta yayınlanan gazeteleri araştırmışlar.
Medyanın eğitici, öğretici, eğlendirici etkilerinin olduğunu daha da önemlisi ‘gerçekliğimizi’ oluşturma yönündeki özelliğinin de bilinmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Basında çıkan tüm yazıların, fotoğrafların seçilerek, bazı farklı süzgeçlerden geçerek yayınlandığının altını çiziyorlar. Birçok olay arasından sadece bazıları seçilip gazetede yer alıyor. O olayların kime neye göre daha önemli olduğu düşünülmesi gereken bir konudur, diyorlar. O gün seçilen başlık birden toplumun gündemi oluyor.

Medyaya eleştirel bir bakışla yaklaşan öğrenciler, Kıbrıs Türk basınında kadının nasıl temsil edildiğine bakmışlar.
Ne kadar kadın köşe yazarı olduğuna, kadınlar hakkında çıkan haberlerin nasıl yer aldığına, spor sayfalarına, başlıklara, magazin sayfalarına ve baş sayfalara bakıp, incelemeler yapmışlar.

Araştırmalarında, kadınların temsiliyetlerinin belli alanlarda kısıtlı kaldığının altını çiziyorlar.
Kadınlar genellikle güzellik, aile sağlığı, ev idaresi konularında veya mağdur, kurban durumunda yer aldığını vurguluyorlar.
Kadınları ayrıca mini etekli, bikinili, seks objeleri olarak görüyoruz.
Gazetelerden orijinal sayfaları kesip sergileyen öğrenciler, kadınların nasıl temsil edildiğini bu sergide gözler önüne sunuyor.
Bu çalışmaya Kıbrıs Türk Kadın Dayanışma Konseyi de destek vermiş.
Konseyde üzerinde çalışma yaptığı gazete örneklerini bu sergide de bir kez daha meraklısıyla paylaşıyor.

DAÜ, İletişim Fakültesi öğrencileri, neden Farrah Fawcett’in ölüm haberi ünlü oyuncunun gençlik dönemine ait seksi fotoğrafları ile veriliyor veya Müjde Ar’ın hukuksal sorunlar yaşadığı haberleri, sanatçının filmlerinden alınmış seksi pozlarıyla yayınlanıyor diyor sorguluyorlar.
Eğer kadınlar belli kalıplar içerisinde sadece belli alanlarda temsil ediliyorsa, erkeklere oranla daha az yer alıyorsa, yer aldığımda da ya seks objesi ya da zayıf, mağdur olan durumundaysa bu temsiliyetin kadın kimliğini yorumlamamızda/tanımlamamızda/oluşturmamızda nasıl etkileyeceğini çok ciddi bir şekilde sorgulamalıyız.

Serginin bir diğer çarpıcı tarafı da, öğrencilerin çalışmalarını, arkadaşları, hocaları ve oplumla paylaşma istekleriydi. Açılışta, Fakültenin öğretim üyeleri, öğrenciler, Kıbrıs Türk Dayanışma Konseyi üyelerinden bazıları, ve konunun meraklıları vardı.
Dekan, Prof. Dr. Tuğrul İlter’de açılıştaydı ve öğrencilerine destek verdi.
Sergi 10 Mayıs’a kadar, DAÜ, İletişim Fakültesi, Pembe Salonda devam edecektir.
Tüm hocalara ve öğrencilere bu değerli çalışmalarından ve bunu sergileyip bizlerle aylaştıklarından dolayı çok teşekkürler. Tebrikler.... İyi pazarlar
Haber tarihi 02.05.2010

DAÜ İLETİŞİM FAKÜLTESİ'NDEN FİDAN DİKİMİ

FAKÜLTESİ'NDEN FİDAN DİKİMİ "SİZİN DE DİKİLİ BİR FİDANINIZ OLSUN"

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) İletişim Fakültesi öğrencileri tarafından 21-26 Mart Orman Haftası'nda doğal ve kültürel hayatı desteklemek amacıyla Bedis Piknik Alanı'nda düzenlenen fidan dikme etkinliğine birçok öğrenci katıldı.










İletişim Fakültesi ve Orman Dairesi Müdürlüğü’nün işbirliğiyle yapılan sosyal sorumluluk projesi, Kuzey Kıbrıs’taki boş alanları güzelleştirmek ve gençlerde çevre bilincini artırmak amacıyla 21 Mart Pazar günü saat 10:30’da başlayan fidan dikimi yaklaşık iki saat sürdü.

Çeşitli ağaç türlerinden oluşan 60 fidan etkinliğe katılan gönüllü öğrencilerce Bedis Piknik alanına dikildi. DAÜ üniversitesi öğretim üyesi Umut Ayman da öğrencilere destek olmak amacıyla etkinliğe katıldı. Umut Ayman, Gazimağusadaki yeşillik alanlarının artırılmasının ve daha güzel bir çevre oluşturmanın gelecek kuşaklar için gerekli olduğunu vurguladı.

Dikime katılan İletişim Fakültesi ögrencileri, etkinlikte dikilen fidanların kendileriyle birlikte can bulduğu için çok mutlu olduklarını söylediler. 24.03.2010- MHA

MEDYADA CİNSİYETÇİLİK KONULU SERGİ, DAÜ İLETİŞİM FAKÜLTESİ�DE AÇILIYOR

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) İletişim Fakültesi, 30 Nisan-7 Mayıs 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan “Medyada Cinsiyetçilik: Kuzey Kıbrıs Basınında Toplumsal Cinsiyeti Okumak” konulu sergiye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
İletişim ve medya çalışmaları yüksek lisans öğrencilerinin Doç. Dr. Hanife Aliefendioğlu koordinatörlüğünde yürüttükleri bir haftalık medya izleme çalışmasının ürünü olan sergide, medyada kadın temsillerine eleştirel bir gözle bakmak ve medyada cinsiyetçiliğe dikkat çekmek amaçlanıyor.
Bu amaçla 29 Aralık 2009 - 4 Ocak 2010 tarihleri arasında, Kuzey Kıbrıs’ta yayımlanan 12 günlük Türkçe ve 3 haftalık İngilizce gazetede bir hafta boyunca kadın temsillerinin incelendiği medya izleme çalışması, “sert haberler”, “yumuşak haberler”, spor sayfaları”, “magazin haberleri”, “köşe yazıları”, “reklamlar”, “görsel tamamlayıcı olarak kadın”, “kurban olarak kadın” gibi çeşitli kategoriler altında ve bazı saptamalar ve istatistikler eşliğinde izleyicilere sunulacak.

Medyada kadınlar (ve diğer tüm ötekiler) daha adil bir temsil için önerilerinin de yer alacağı sergi 30 Nisan 2010 - 7 Mayıs 2010 tarihleri arasında bir hafta boyunca İletişim fakültesi pembe salonda ziyaretçilere açık olacak.

İLETİŞİM FAKÜLTESİ YAZ OKULU DERSLERİ BELİRLENDİ

27 Mayıs 2010 Perşembe

İLETİŞİM FAKÜLTESİ YAZ OKULU DERSLERİ BELİRLENDİ


2009-2010 Eğitim yılı, yaz okulu için açılan dersler belli oldu.Yaz okuluna kalıcak olan arkadaşlarımıza şimdiden başarılar dilerim.



* COMM301..Cultural Studies

* COMM404..New Communication Paradigms

* PRAD316..Media Planning

* PRAD323..Event Management

* PRAD324..Reputation Management

* PRAD414..Consumer Behaviour for AD

* PRAD426..Crisis Management

* RTVF313..Music Video Production

* RTVF328..Underwater Photography

* RTVF337..Popular Music Studies

* RTVF365..Social History of Cinema

26 Mayıs 2010 Çarşamba

Sualti Fotografciligi

23 mayis 2010 tarihinde kaplica koyunde sualti fotografcilik kulubu uyueleri kamp yapti.kampa cok guzel vakit geciren uyeler cektikleri fotograflarla anlarini olumsuzlestirdiler ayni zamanda dalis yaptilar

25 Mayıs 2010 Salı

cem cicek hocamizdan ders alanlar

bu dersi alip faydasini gordugunuze eminim .hepinize teknoloji yi takip etmenizi onerirrim